29 Mayıs 2015 Cuma

Bedenimin Bilgeliğine GÜVENİYORUM (Kalıcı kilo verme)












Kilo vermek mi İSTİYORSUNUZ? O ZAMAN

BEDEN AKLIYLA Kilo Verin KALICI OLSUN...


Kilo tedavilerinin olmazsa olmazı, kalori hesaplarını bir kenara bırakın, iştahınız varsa vücudunuzun sizden bir isteği vardır bunu engellemeyin, bilgeliğine güvenin .Doyana kadar yiyin ama seçtiğiniz yemekler besleyici olsun. Ancak o zaman ideal bedeninize dönebilirsiniz…’
Bunu büyük harflerle beyninize yazın ZAYIFLAMAK değil DOĞRUSU ''KİLO VERMEK''tir . Adına zayıflamak dediğiniz durumda geçiçi olarak kilo verirsiniz ,döner döner tekrar alırsınız çünkü sürüngen beyin kendini korumaya programlıdır. Şöyle düşünün : ZAYIF BİR İNSANIM (iptaaal) Bir nevi konuşurken yaratmak durumundan kaçan bir sürüngen beyin var yani ;)


Bedenimiz de bizimle iletişim kurmak için açlık hissini kullanır. Açlık hissinin altında birçok neden olabilir. Mesela acıkmak enerji ihtiyacından olabilir. Bu enerji karbonhidrat isteği olabilir. Fakat vücudun proteine ihtiyacı varsa, bu protein isteği de olabilir, bunun yanında yağ, vitamin mineral isteklerin de de acıkırız. Su isteği olunca susamak da acıkmaktır. Ayrıca hareketsiz olduğumuzda da acıkırız. Bu acıkma hareket açlığıdır.


Beden aklı zaman zaman insanın akıl ve mantığı ile engellenebilmektedir.


Her sağlıksal sorunun mutlaka bir nedeni vardır. Doğuştan gelen rahatsızlarımız dışındaki tüm sağlıksal problemler, vücudumuzun bize karşı kullandığı, artık durmamız gerektiğini hatırlatan uyarı sinyalleridir. Vücut, hangi dünyevi düşünce kalıbından memnun değilse, o dünyevi düşünce kalıbını yansıtan organının işleyişini yavaşlatmaya başlar. Kısacası her organın bağlı bulunduğu bir duygu bağlantısı vardır. Dikkat edin lütfen, siz ne kadar mutlu ve huzurluysanız vücudunuz da o kadar mutlu ve sağlıklıdır.

Beden aklının düzgün çalışması için yapmamız gerekenler…

1. Sabah uyanınca güzel bir kahvaltıyla başlamak.

2. Yerken önceliği zevke değil bedenimizin ihtiyacına vermek.

3. Yediklerimizi sindirebilmek için hareket etmek.

4. Fabrikalarda hazırlanan yiyecekleri değil, doğal halleri ile hazırladığımız yiyecekleri tüketip sindirim sistemimizi hep diri ve çalışır vaziyette tutmak.

5. Beden aklının haklı olduğu durumları düşünerek davranışlarımızı ona göre düzeltmek.

6. Hareketsizliğin de vücut fonksiyonları tam çalışmadığı için yorgunluk yapabileceğini düşünmek. Çok hareketsiz kaldığımız günlerde onun harekete ihtiyacı olduğunu bilerek iştahtan korkmak yerine tam doyana kadar yiyerek onun kapanmasını sağlamak.

7. İştahın bir sağlık belirtisi olduğunu bilerek iştahtan korkmak yerine tam doyana kadar yiyerek onun kapanmasını sağlamak.

8. Tekrar acıkana kadar bir şeyler yememek.

9. Gece rahat uyuyabilmek için sindirim sistemini yoracak yiyeceklerden uzak durmak.

10. Uyumak için yeterince vakit ayırmak.


Şişmanlıkta asıl mesele sindirebilmemektir!


Vücudunuzun %60’ı su olduğu için, oluşturulan her 4 kilo yağa karşılık, 6 litre su tutmak zorundadır. Vücutta tutulan suların bir kısmı orta bölümde yağ hücreleri arasına dolar ama kalanlar kollara, bacaklara, sırt bölgesinde, boyun bölgesinde ve yüze dağıtılır. ‘Kollarım yağlandı, boynumda yağ birikti, gıdım yağlı oldu, bacaklarım yağlandı’ demek doğru değildir. Bu bölgelerde hücre içine beyaz yağ dolmaz, hücre arasında su tutulur, böylece şişmiş gibi bir görünüm olur.


ŞİŞMANLIĞIN NEDENİ OLAN YAĞLARIN SPOR YAPARAK YAKILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR.


Tatlı isteği düşük kalorili beslenen, diyet yapan, uzun süre aç kalan kişilerde sıkça görülür. Vücudun enerji ihtiyacı birikir, birikir ve birden açığa çıkar. Kilolu kişilerde de enerji isteği fazladır. Bu istek bazen tatlı isteği, bazen hamur işi, ekmek, bazen de meyve isteği olarak algılanabilir, Bu her üç isteğin de altında yatan ana neden, sindirim sisteminin iyi çalışmamasıdır. Sindirim sistemi bozuk olan ve yediği gıdaları iyi sindiremeyen kişiler sık acıkırlar, hem de tatlı, hamur işi veya meyve isteği ile doludur.


‘Su içsem yarıyor, o hale geldim’ durumu bir şehir efsanesi değildir! YEMEK SIRASINDA AŞIRI SIVI TÜKETMEYİNİZ MİDE KAS YAPIYA SAHİP BİR ORGANDIR VE HAMUR İŞİ YADA PİLAV MAKARNA GİBİ YİYECEKLER İLE BİRLEŞİNCE MİDE'Yİ GEREĞİNDEN FAZLA BÜYÜTÜR YEMEKTEN ÖNCE YADA SONRA TÜKETİN SUYU


Lütfen bedeninize bebeğiniz gibi bakmaya çalışın. Lütfen şimdi gidin ve aynanın karşısında o bebeğe sıkıca sarılın. Onun size emanet edilmiş bir bebek olduğunu unutmayın. Şişman da olsa, saçları dökülmüş, cildi buruşmuş da olsa o sizin bebeğiniz. Aynada tam gözlerinin içine bakın, size gülümsediğini göreceksiniz.




ENERJİSEL ANLAMDA BEDEN YÜZEYİNİN BÜYÜK OLMASI MUHTEMELEN HAYATTAN KORKMAYI SEMBOLİZE EDER '' KENDİNİZİ SEVİN VE ONAYLAYIN '' KENDİNİZİ OLDUĞUNUZ GİBİ SEVİN . . . VE HATIRLAYIN DİKKATİNİZİ NEYE ÇEVİRİRSENİZ O ÇOĞALIR BÜYÜR . . .


LÜTFEN DİKKAT ;


Bedeninizi ne yemeli diye düşünerek değil, içgüdüsel olarak besleyin.

Kahvaltıda bir dilim ekmek, dilediğiniz kadar zeytin, peynir, yumurta, salatalık, domates, biber çeşitlerinden yiyebilirsiniz, hatta bulabilirseniz, gıda tüzüğüne uygun üretilmiş doğal sucuk yemenizde bir sakınca yoktur. Bu yediğiniz yiyecekleri nasıl pişirdiğiniz de çok büyük önem taşır.


Kahvaltıda içecek olarak cay, kahve, süt, ayran, %100 meyve suyu, su, kefir, bitki çayı vb tüketebilirsiniz. Ama içeceğinizin içinde şeker olmamasına özen gösterin.


İkinci önemli konu ise, sindirme yardımcı olmak için hareket etmektir. Kahvaltıdan yaklaşık bir saat sonra yapılan düzenli yürüyüş sindirim sisteminin daha iyi çalışmasını sağlar. Çalışanlar için kahvaltılarını evde yapmaları tavsiye ediyoruz. Eğer kahvaltılarını evde yaparlarsa hem istedikleri kadar güzel bir kahvaltı yapmış olurlar hem kahvaltıları ‘telefon çaldı’ , ‘müşteri geldi.’ Gibi nedenlerle kesintiye uğramaz hem de kahvaltıdan sonra yapacakları iş seyahati yani işe gidiş süresince hareket ederek, yaptıkları kahvaltıyı sindirmeye başlamış olurlar.


Vücudumuz da enerji yokken, yani açken hareket ettiğinde o kötü yağları kullanamaz.


Öğle yemeğinde de kolay sindirilen ekmek, makarna, pilav, yerine çiğ yani kavrulmamış fındık, ceviz, ve badem yemenizi öneririz.


Öğle yemeğinde sindirmesini kolaylaştırmak için yapabileceğiniz en büyük yardım, yediğimiz lokmaları yeterince çiğnemektir.


Lütfen hızlı yemekten vazgeçin, yeterince çiğneyin, midenizin işini hafifletin. Böyle yaparsanız mideniz daha az asit üreterek sindirimi gerçekleştirecek böylece ileride ülser olma riski azalacaktır.


Bu tedavide ne kadar yediğinizin bir önemi yoktur, önemli olan ne hissettiğinizdir.

Sabah kahvaltı ederiz, öğlen yemek yeriz, gün içinde hareketliyizdir, akşam tekrar yemek yeriz, gece de dinlenme ve uyku zamanıdır.


Güneş battıktan sonra bunları yemeyin….

· Salata gibi pişmemiş yiyecekler

· Meyvelerin hemen hemen hepsi

· Kuru yemişler, badem, ceviz ve fındık olabilir.

· Kırmızı etli veya tavuklu kebaplar

· Pişmiş bile olsa bol etli yemekler


Akşam mideniz dolu olmadığı ve vücudunuz rahatladığı için hormon üretip küçülme dönemi başlatabilir.


Nadir de olsa yazın ortasında mevsim normallerinin altında bir sıcaklık yaşanabilir. Bu birkaç gün sürebilir. Kışın ortasında da yazı aratmayacak sıcaklıkta bir hafta geçirebiliriz. Bu geçici durumlar nasıl doğanın tüm dengesini altüst etmiyorsa, arada bir yaptığımız yanlışlar da dengenizi altüst etmez. Sadece, unutmayın, doğa, kışın ortasında bir kaç gün hava çok ısındı diye dengelemek adına diğer birkaç gün çok soğuk yapmaz. Yazın hava soğuk geçti diye bunu dengelemek adına bir kaç gün cehennem sıcağı olmaz.


Aynı bunun gibi, siz de günün birinde akşam çok yedim diye ertesi gün aç kalmayın, ertesi gün vücudunuz ne kadar istiyorsa o kadar yiyin ama lütfen bir gün önce yaptığınız kaçamakları tekrarlamayın.


EĞER;

* Sabah aç uyanıyorsanız ve güzel bir kahvaltı yapıyorsanız,

* Aralarda acıkmamaya başlıyorsanız,

* Su içme isteği artıyor, susamaya başlıyorsanız,

* Tatlı isteğiniz azaldığını hissediyorsanız,

* Ekmeksiz, makarna, pilav olmadan doymaya başlıyorsanız,

* Gece acıkmıyor, bir şeyler atıştırma ihtiyacı duymuyorsanız,

* Gece rahat uyuyor ve sabah dinç kalkıyorsanız,

* Hareketlerinizin kolaylaştığını hissediyorsanız her şey yolundadır, korkmayın.

Bedenimiz orjinaline dönmeye başladı demektir. Bu uzun süreçte hepinize başarılar.




EK BİLGİ : YEMEK YEMEK BAĞIMLILIK HALİNDE İSE GEREĞİNDEN FAZLA VE SÜREKLİ YEME EĞİLİMİ ; Olası Neden: Kendinden kaçmak. Korku. Kendini sevmeyi bilmemek.

Yeni Düşünce Modeli: Artık ne kadar harikulade bir varlık olduğumun farkına vardım. Kendimi sevmeyi ve haz almayı seçiyorum.
İştahsızlık: Kendi hayatından vazgeçme. Aşırı korku, kendinden nefret etme, kendini reddetme. ( eğer ki hayata karşı büyük korkularınız varsa, bir de kendinizden hoşnut değilseniz iştahınızın kesilmesi hiç de olasılık dışı bir olay olmayacaktır)UZUN SÜREN İŞTAHSIZLIKTAN SONRA GELEN İŞTAH KİLO NEDENİDİR VÜCUD KENDİNİ KORUMAYA ALMAK İÇİN GELEN BESİNİ YAĞA ÇEVİRİR . AÇ KALMAMAYA ÖZEN GÖSTERİN


Aşırı Kilo: Hayattan korkma. İncinme, aşağılanma, eleştiri veya cinsellikten korunma ihtiyacı duyma, duygulardan kaçmak güvensizlik. Doyum arama.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder